Trump’ın ticaret anlaşmaları piyasaları hareketlendirdi: Dolar, petrol, altın ve Asya borsalarında son durum

Investing.com – ABD Başkanı Donald Trump’ın Japonya, Filipinler ve Endonezya ile yaptığı ticaret anlaşmalarını kamuoyuna açıklamasının ardından küresel piyasalarda belirgin bir hareketlilik yaşandı. Özellikle tarife politikasında belirsizliğin azalması, yatırımcıların risk iştahının artmasına neden oldu. Bununla birlikte bazı varlık sınıflarında karışık tepkiler gözlemlendi.

Dolar, yeni ticaret anlaşmalarının ardından değer kazanırken analistler bu durumun kalıcı olmayabileceğini belirtiyor. Deutsche Bank (NYSE:DB) Baş Stratejisti George Saravelos, ABD’nin getirdiği yeni gümrük vergilerinin maliyet yükünü ABD’nin üstlendiğine dikkat çekerek, bu durumun dolar üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturduğunu ifade etti. Saravelos’a göre, eğer bu maliyeti yabancı üreticiler üstlenmiş olsaydı, ürün fiyatlarında düşüş gözlenirdi; ancak bu, çoğu sektörde gerçekleşmedi.

Petrol fiyatları yatay

Petrol fiyatları da Trump’ın ticaret anlaşmalarının yarattığı iyimserlikle yönünü yukarı çevirdi. Brent tipi ham petrol, Asya seansında %0,31 artışla 68,80 dolara yükseldikten sonra 68,55’e doğru geriledi. ABD’nin Batı Teksas tipi petrolü (WTI) ise %0,26 artışla 65,48 dolar seviyesini gördü ve ardından 65,25 doğru dengelendi. Bu dalgalanma, önceki üç seansta görülen düşüş eğilimini hafifletmiş oldu.

Uzmanlar, ABD ile Japonya arasında varılan anlaşmaların ticarete ilişkin bazı olumlu sinyaller verdiğini, ancak Avrupa Birliği ve Çin ile müzakerelerde ilerleme sağlanamamasının piyasa üzerindeki baskının sürdüğünü vurguladı. Vanda Insights kurucusu Vandana Hari, anlaşmanın petrol piyasası için sınırlı bir yukarı yönlü katkı sağladığını belirtti.

Altın, artan risk iştahıyla geriledi

Spot altın, ABD ile Japonya arasında imzalanan anlaşmanın küresel risk iştahını artırmasıyla geriledi. An itibarıyla 3.421 dolar seviyesinde işlem gören ons altında, günün ilk saatlerinde 16 Haziran’dan bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaşıldı. Ancak doların zayıflaması ve tahvil getirilerindeki düşüş altının kayıplarını sınırladı.

Analistler, kısa vadeli görünümde altına olan talebin, ticaret anlaşmalarının devam edip etmeyeceğine ve doların seyriyle doğrudan bağlantılı olduğuna dikkat çekti. ABD dolar endeksinin son iki haftanın en düşük seviyelerinde hareket etmesi, diğer para birimi sahipleri için altını daha cazip hale getiriyor.

Asya borsaları toparlandı

Ticaret belirsizliğinin azalması ve korumacılık sinyallerinin zayıflaması, gelişmekte olan Asya borsalarında alışları beraberinde getirdi. MSCI Gelişmekte Olan Asya Hisse Senetleri Endeksi, yaklaşık %1’lik artışla Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Japonya, Filipinler ve Endonezya gibi ülkelerle yapılan anlaşmalar, bölge genelinde iyimserliği besledi.

SGMC Capital’den hisse senedi fon yöneticisi Mohit Mirpuri’ye göre, Asya’ya yönelik risk algısındaki iyileşme sadece ABD anlaşmalarına dayanmıyor; Çin’de enflasyonun soğuması ve bazı ülkelerde devlet desteklerinin devam etmesi de yatırımcıları bölgeye yöneltiyor. MSCI küresel gelişmekte olan piyasa kur endeksi de yükselerek iki haftanın zirvesine ulaştı.

BOJ’in faiz artışı ihtimali tartışılıyor

Citi Research analistlerinden Tomohisa Fujiki, Japonya’nın ABD ile yaptığı anlaşmadan sonra Japonya Merkez Bankasının (BOJ) faiz artırma olasılığının yükseldiğini belirtti. Piyasalar, BOJ’in 2025 yılı sonundan önce faiz artırımına gideceğini %75 oranında fiyatlıyor. Fujiki, anlaşma sonrası belirsizliğin azalmasının bu süreci öne çekebileceğini düşünüyor.

BOJ’in önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda şahin bir ton kullanması halinde, yatırımcıların beklentilerini daha da yukarı çekebileceği değerlendiriliyor. Bu durum, Japon yeninin küresel piyasadaki seyrini de etkileyebilir.

ADB: “Ticaret gerilimleri büyümeyi olumsuz etkileyecek”

Asya Kalkınma Bankası (ADB), Trump’ın tarife politikalarının ve ticaret gerilimlerinin, Asya-Pasifik bölgesinin ekonomik görünümünü olumsuz etkilediğini açıkladı. Yayımlanan raporda, bölgenin 2025 büyüme tahmininin %4,9’dan %4,7’ye, 2026 tahmininin ise %4,7’den %4,6’ya düşürüldüğü belirtildi.

ADB’ye göre, jeopolitik tansiyon, tedarik zinciri kesintileri, artan enerji maliyetleri ve Çin’in gayrimenkul sektöründeki riskler büyüme üzerinde baskı yaratacak. İç talebin zayıflaması ve dış ticaret engelleri, özellikle gelişmekte olan Asya ülkeleri için kırılganlık oluşturuyor.