
Investing.com — Morgan Stanley (NYSE:MS) stratejistleri yakın zamanda yayınladıkları bir notta, ABD dolarındaki son düşüşün “finalden ziyade ara dönemde” olduğunu belirtti.
Stratejistler şöyle yazdı: “EUR/USD’de 1,17 seviyesinin final değil, ara döneme daha yakın olduğunu düşünüyoruz.” Banka, 2027 yılına kadar dolarda daha fazla düşüş öngörüyor.
Morgan Stanley, değer kaybının kısa vadede genel ABD ekonomisi üzerinde yalnızca sınırlı bir etkisi olacağını savunuyor. Bankanın modellerine göre, dolardaki %1’lik düşüş, hem manşet TÜFE hem de GSYİH’de yaklaşık 5 baz puanlık artışa denk geliyor.
David S. Adams liderliğindeki stratejistler şunları yazdı: “Son döviz değer kaybından anlamlı bir genel makroekonomik etki beklemiyoruz.” Ayrıca ABD’nin nispeten kapalı bir ekonomi olduğunu ve diğer ülkelere kıyasla para birimi kaynaklı ticaret şoklarına daha az duyarlı olduğunu belirttiler.
Enflasyonist etkinin çoğunlukla önümüzdeki altı ay içinde ortaya çıkması bekleniyor. Banka, gelecek yıl manşet TÜFE’de yaklaşık 20 baz puanlık bir artış öngörüyor. Çekirdek enflasyonun ise büyük ölçüde etkilenmeyeceği düşünülüyor.
Bununla birlikte, ABD şirketleri için sonuçlar daha önemli. Zayıf dolar, gelirlerinin büyük kısmını yurtdışından elde eden çok uluslu şirketler için olumlu bir etken. Bu şirketler, yabancı kazançlar dolara çevrildiğinde para birimi çeviri etkilerinden faydalanıyor.
Ekip şu açıklamayı yaptı: “Zayıf doların, ABD’li çok uluslu şirketlerin kazançları için önemli ve yeterince değerlendirilmeyen olumlu bir faktör olduğuna inanıyoruz.”
Küresel pazarlarda faaliyet gösteren, özellikle Teknoloji, Malzeme ve Sanayi sektörlerindeki büyük firmalar en fazla kazanç sağlayacak konumda.
Banka, analistleri tarafından Ağırlık Artır olarak derecelendirilen ve %15’in üzerinde yabancı gelire sahip yüksek kaliteli hisseleri taradı. Enerji, Sağlık, Finans ve Teknoloji sektörlerinden çeşitli büyük sermayeli şirketleri belirledi.
Bu şirketler arasında Microsoft (NASDAQ:MSFT), Salesforce (NYSE:CRM), ExxonMobil (NYSE:XOM), Procter & Gamble (NYSE:PG) ve Mastercard (NYSE:MA) gibi şirketler bulunuyor.
Stratejistler, devam eden döviz dinamiklerinin şirketlerin riskten korunma davranışlarını da etkileyebileceğini belirtiyor. Şirketlerin dolar güçlü olduğu dönemlerde riskten korunma oranlarını artırma eğiliminde olduklarını, ancak dolar zayıfladıkça bunları azaltabileceklerini vurguluyorlar. Bu durum, dolara olan talebi daha da azaltabilir ve düşüşünü güçlendirebilir.
Notta şu ifade yer alıyor: “USD hala tarihsel aralıkların üst sınırında ve riskten korunma ve endeks yeniden dengelemesinden kaynaklanan döngüsellik, önemli güçlendirici faktörlerdir.”
Ayrıca, rapor yapısal etkilere de işaret ediyor. Dolar zayıfladıkça, küresel tahvil ve hisse senedi endekslerindeki ABD payı azalabilir. Bu durum potansiyel olarak ABD varlıklarına pasif girişlerin azalmasına yol açabilir.
Morgan Stanley, Fed’in dolar zayıflığı nedeniyle para politikası duruşunu dramatik bir şekilde değiştirmesi beklenmese de, zamanla daha güvercin bir tutuma doğru kademeli bir geçiş öngörüyor.
Buna rağmen, özellikle çekirdek enflasyona geçişin sınırlı olması göz önüne alındığında, değer kaybının tek başına acil politika değişiklikleri için bir katalizör olarak görülmediği belirtiliyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.