
Investing.com — Amerika Birleşik Devletleri ile Avrupa Birliği arasında hafta sonu yapılan ticaret anlaşması, kısa vadede ekonomik belirsizliği azaltabilir. Ancak BofA Securities analistlerine göre, bu belirsizliği tamamen ortadan kaldırması pek mümkün değil.
Washington ve Brüksel, Pazar günü AB’den ABD’ye giren mallara yüzde 15 gümrük vergisi içeren önemli bir ticaret anlaşmasına vardı. Bu vergi, yarı iletkenler ve ilaçlar dahil geniş bir ürün yelpazesini kapsıyor. Bununla birlikte, yürürlükte kalacak olan çelik ve alüminyuma uygulanan yüzde 50’lik vergi gibi bazı istisnalar bulunuyor.
Aditya Bhave liderliğindeki BofA analistleri, Pazartesi günü yayınladıkları notta anlaşmanın “istikrarsız” olduğunu belirtti. Ayrıca belirsiz görünümün “unutulduğunu ama ortadan kalkmadığını” vurguladı.
Aracı kurum şöyle yazdı: “Detaylar üzerinde anlaşılmadı, yapılan taahhütlerin tek tek ülkeler tarafından desteklenmesi gerekiyor. Daha da önemlisi, anlaşma bize AB’nin köşeye sıkıştığında stratejik müzakere için çeviklik ve güçten yoksun olduğunu gösteriyor.”
Bu geniş kapsamlı anlaşma, AB’nin ABD’den önemli miktarda enerji ve askeri teçhizat alımlarının yanı sıra Amerikan ekonomisine yapılacak büyük yatırımları da içeriyor.
ABD Başkanı Donald Trump, Avrupa Birliği’nin Amerika Birleşik Devletleri’nden 750 milyar dolar değerinde enerji satın almayı taahhüt ettiğini söyledi. Trump ayrıca AB’nin ABD’ye 600 milyar dolar yatırım yapmayı kabul ettiğini belirtti.
Trump gazetecilere şöyle dedi: “Ülkelerini sıfır gümrük vergisiyle ticarete açmayı kabul ediyorlar.” Ayrıca AB’nin ABD’den “çok miktarda askeri ekipman satın alacağını” ekledi.
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, anlaşmanın her alanda yüzde 15 gümrük vergisi içereceğini doğruladı. Bu önlemin iki büyük ticaret ortağı arasındaki ticareti “yeniden dengelemeye” yardımcı olacağını belirtti. Geçen yıl ABD’nin ithal ettiği 3,3 trilyon dolarlık malın 600 milyar dolardan fazlası 27 üyeli AB’den geldi.
Bu anlaşma, yatırımcılar için bir rahatlama sağlayabilir. Yatırımcılar, Trump’ın kapsamlı “karşılıklı” tarifelerinin yürürlüğe gireceği 1 Ağustos’tan önce her iki tarafın da bir anlaşmaya varamayacağından endişe ediyordu. AB, yüzde 30 oranında yüksek vergilerle karşı karşıyaydı ve Beyaz Saray ile sıfıra sıfır bir anlaşma için bastırdığı bildiriliyordu.
Ancak BofA analistleri, anlaşmayı Avrupa ekonomisi için “kötü” olarak nitelendirdi. Son şekline bağlı olarak, AB’nin ABD’ye ihracatında karşılaşacağı ortalama tarife oranının yaklaşık yüzde 15 olacağını belirttiler. Bu oran geçen yıl yaklaşık yüzde 1’di. BofA, “önümüzdeki birkaç çeyrek” içinde, anlaşma nedeniyle bloğun gayri safi yurtiçi hasılasının yaklaşık 15 ila 20 baz puanının risk altında olabileceğini tahmin etti.
Bu arada ABD için anlaşma, en büyük ticaret ortağıyla ilişkisi etrafındaki “belirsizliği azaltıyor”. Ancak analistler, AB’ye uygulanan efektif tarife oranının yaklaşık iki katına çıkması nedeniyle, ABD’deki enflasyonun 10 baz puan artabileceği konusunda uyardı. Bu durum “büyümeden de benzer bir miktar çıkaracak”.
BofA analistleri şöyle dedi: “Diğer ülkelerle olası anlaşmaları beklerken, ortalama tarife oranının temel senaryomuz olan yüzde 10’a kıyasla yüzde 15’e daha yakın olabileceği görülüyor. Enflasyon şokunun başlangıçta beklenenden daha uzun sürebileceği ve gelecek yılın derinliklerine kadar uzanabileceği konusunda artan riskler görüyoruz.”
Sonuç olarak, Federal Rezerv’in “sabırla beklemede kalması için daha fazla neden var”. Fed, gelecekteki faiz oranı değişikliklerine yönelik bekle-gör tutumunu benimseme kararında, tarifelerden kaynaklanan daha geniş ekonomik görünüm konusundaki endişeleri gerekçe göstermişti. Fed’in Çarşamba günü sona erecek olan son iki günlük toplantısının sonunda faiz oranlarını yüzde 4,25 ile yüzde 4,5 aralığında değiştirmeden bırakması bekleniyor.
Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.