Fed yetkililerinden faiz indirimi sinyalleri güçleniyor

Investing.com – ABD Merkez Bankası (Fed) Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller, mevcut ekonomik görünüm doğrultusunda Temmuz ayı içerisinde 25 baz puanlık bir faiz indiriminin mantıklı olacağını belirtti. Waller, ekonomik büyüme hızının yavaşladığını ve iş gücü piyasasına ilişkin risklerin arttığını ifade ederek, bu durumun para politikasında gevşemeyi zorunlu kıldığını söyledi.

Waller’a göre, son dönemdeki gümrük vergilerinin etkisi enflasyon üzerinde kalıcı bir baskı yaratmayacak. Fed’in bu etkiyi göz ardı ederek daha geniş makroekonomik göstergelere odaklanması gerektiğini savundu. Waller, politika faizinin şu an Fed’in uzun vadeli nötr seviye hedefi olan %3’ün oldukça üzerinde bulunduğunu, dolayısıyla gevşeme için alan bulunduğunu vurguladı.

Waller: “Sonraki adımlar ekonomik verilere bağlı şekillenecek”  

Waller, bu ay yapılacak bir faiz indiriminin ardından, devamındaki süreçte ilave faiz indirimlerinin de gündeme gelebileceğini belirtti. Temmuz toplantısında faiz oranlarının düşürülmesinin, sonraki ekonomik verilerin daha az genişlemeye işaret etmesi halinde, politikanın sabit tutulmasına olanak tanıyacağını dile getirdi.

Ancak ekonomik aktivitede keskin bir zayıflama yaşanması durumunda Eylül’deki toplantıya kadar beklemenin, Fed’in politika eğrisinin gerisinde kalmasına neden olabileceğini ifade etti. Bu nedenle, enflasyonun kontrol altında kaldığı ve büyümenin yavaşladığı bu dönemde, Temmuz ayında faiz indirimi yönündeki adımın erkenden atılması gerektiğini vurguladı.

Daly: “2025 sonuna kadar iki indirim makul” 

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly de benzer bir görüşle, yıl sonuna kadar iki faiz indiriminin “makul” bir yaklaşım olduğunu belirtti. Özellikle enflasyonun hâlâ Fed’in %2’lik hedefine tam olarak geri dönmemiş olmasına karşın, büyüme ve iş gücü piyasasında oluşabilecek olumsuz etkilere karşı önlem alma zamanının geldiğini ifade etti.

Daly, şirketlerin artan gümrük vergilerine rağmen maliyetlerini tüketicilere tam olarak yansıtmadığını, bu nedenle Trump döneminde uygulanan tarifelerin enflasyon üzerindeki geniş kapsamlı etkisinin sınırlı kaldığını aktardı. Aynı zamanda mal fiyatlarında sınırlı bir artış görülse de, konut dışı hizmet enflasyonundaki düşüşün cesaret verici olduğunu söyledi.

Daly: “Fed gereğinden fazla sıkı kalmak istemiyor” 

Daly, para politikasının gereksiz yere kısıtlayıcı kalmasının iş gücü piyasasına zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu. “Enflasyonu hedefe çekmek için ani bir resesyona ihtiyaç duymuyoruz.” diyen Daly, ücret artışlarının ve istihdamdaki dengeli görünümün politikanın daha esnek bir yön çizmesini gerektirdiğini belirtti.

Daly’ye göre, faiz indiriminin tam olarak ne zaman yapılacağı ikinci planda kalmalı; önemli olan, faiz seviyelerinin yönünün aşağı çekilmesi gerektiği gerçeği. Faiz oranlarının nihai olarak %3 veya biraz üzerinde bir dengede sabitlenmesi beklentisi, Fed’in orta vadeli para politikası eğilimini de netleştiriyor.

Atlanta Fed, ABD için büyüme tahminini aşağı yönlü revize etti  

Son olarak, Atlanta Fed’in “GDPNow” verilerine göre ABD ekonomisinin yılın ikinci çeyreğindeki büyüme tahmini %2,6’dan %2,4’e indirildi. 17 Temmuz itibarıyla yapılan bu güncelleme, kişisel tüketim harcamalarındaki zayıflamanın etkisiyle gerçekleşti. Kişisel tüketim büyümesine ilişkin tahmin %1,6’dan %1,5’e çekildi.

Bu aşağı yönlü revizyon, Fed üyelerinin ekonomik faaliyetlerde yavaşlamaya dair öngörülerini destekler nitelikte olurken, faiz indirimi için ek gerekçeler sunuyor. Yavaşlayan tüketim ve sınırlı fiyat baskıları, para politikasında genişlemeci adımların daha erken atılmasını gerektirecek koşulları güçlendiriyor. Fed’in 29-30 Temmuz tarihlerinde yapılacak toplantısı, bu bağlamda kritik kararların alınacağı bir dönüm noktası olacak.