TCMB Anketi Açıklandı Dolar ve Enflasyon’da Ne Bekleniyor

Yatırım Masası – Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Temmuz 2025 dönemine ait Piyasa Katılımcıları Anketi’ni yayımladı. Aylık düzenli olarak yayımlanan bu anket, hem reel sektörün hem de finansal kesimin enflasyon, döviz kuru, faiz ve büyüme gibi temel makroekonomik göstergelere yönelik beklentilerini içeriyor. Temmuz ayı verileri, özellikle yıl sonu TÜFE ve döviz kuru beklentilerinde dikkat çekici değişimlere sahne oldu. Faiz cephesinde ise piyasaların giderek daha temkinli bir iyimserlik inşa etmeye başladığı görülüyor.

Enflasyon Beklentisinde Kademeli Gerileme

Temmuz anketine göre yıl sonu TÜFE beklentisi %29,86’dan %29,66’ya çekildi. Bu, sınırlı gibi görünse de Merkez Bankası’nın dezenflasyon süreci için güçlü bir sinyal olarak değerlendirilebilir. Aynı zamanda 12 ay sonrası TÜFE beklentisi %24,56’dan %23,39’a gerilerken, 24 ay sonrası beklentiler de %17,35’ten %17,08’e düştü.

Bu veriler, piyasanın orta vadede fiyat istikrarının yeniden inşa edilebileceğine dair bir inanç geliştirmeye başladığını gösteriyor. Ancak halen %30’a yakın seyreden kısa vadeli TÜFE tahminleri, enflasyonun yapışkanlığını koruduğunu ve temel fiyat dinamiklerinin henüz arzu edilen düzeye inmediğini ortaya koyuyor.

Kur Cephesinde Yukarı Yönlü Revizyon

Temmuz anketinde dikkat çeken bir diğer nokta ise döviz kuru beklentilerindeki artış oldu. Katılımcılar yıl sonu dolar/TL beklentisini 43,5731’den 43,7219’a yükseltti. Özellikle 12 ay sonrası için öngörülen dolar kuru, 47,0352’den 47,6972’ye çıktı. Bu, bir önceki aya göre yaklaşık 65 kuruşluk bir yukarı revizyon anlamına geliyor.

Döviz kurundaki bu beklenti artışı, iç talepteki dirençli seyir, dış ticaret açığı ve jeopolitik risklerin birleşiminden kaynaklanıyor olabilir. Aynı zamanda yaz aylarında turizm gelirlerinin mevsimsel etkisiyle sınırlı kalan döviz bolluğunun sonbaharda azalacağı düşüncesi de, yatırımcıların dolar/TL beklentisini yukarı çekmesine neden olmuş olabilir.

Faiz Beklentisi: Piyasa İyimser Ama Temkinli

Ankette öne çıkan bir diğer unsur da TCMB politika faizi beklentisinin %43,29 seviyesinde şekillenmiş olması. Bu oran, mevcut politika faizinin (%50) altında kalırken, Merkez Bankası’nın kısa vadede ölçülü bir faiz indirimi yapabileceği yönündeki piyasa algısını yansıtıyor.

Özellikle yılın ikinci yarısında beklenen enflasyon gerilemesi ve baz etkisinin devreye girmesi, faiz indirimi beklentilerini güçlendiriyor. Ancak Merkez Bankası’nın “veriye dayalı” karar yaklaşımı nedeniyle, indirime gidilmesi için kalıcı enflasyon düşüşünün somut biçimde görülmesi bekleniyor.

Piyasa Algısı Ne Diyor?

Finansal piyasa aktörleri, son 12 aylık politika yaklaşımı sayesinde Merkez Bankası’na duydukları güveni yeniden inşa etmeye başladı. Bu durum, beklentilerdeki iyileşme eğilimini destekliyor. Ancak döviz kuru beklentisindeki artış, henüz kalıcı bir istikrar ortamının tam olarak sağlanamadığını gösteriyor.

Anket katılımcılarının yarıdan fazlasının döviz beklentisini yukarı revize etmiş olması, döviz arzında kalıcı güçlenme sağlanmadan TL üzerindeki baskının devam edebileceğine işaret ediyor. Bu nedenle, önümüzdeki dönemde Merkez Bankası’nın yalnızca politika faiziyle değil; rezerv yönetimi, sterilizasyon adımları ve kredibilite politikalarıyla birlikte hareket etmesi bekleniyor.

Anketin Katılımcı Yapısı ve Güvenilirliği

TCMB’nin Piyasa Katılımcıları Anketi, 54 finansal kuruluş ve 18 reel sektör temsilcisinden oluşan toplam 72 katılımcı ile gerçekleştirilmiştir. Anketin sonuçları, karar alıcılar ve yatırımcılar tarafından “öncü sinyal” niteliğinde değerlendirilmektedir.

Özellikle yabancı yatırımcıların Türkiye risk primi ve portföy kararlarında bu tür verilerin etkili olduğu bilinmektedir. Bu nedenle açıklanan beklentiler, sadece iç piyasayı değil, uluslararası algıyı da etkileme potansiyeline sahiptir.

Değerlendirme: Ekonomide Dönüşüm Süreci Devam Ediyor

Genel olarak değerlendirildiğinde, Temmuz ayı anketi piyasaların enflasyonla mücadele sürecine olan inancını güçlendirdiğini, ancak döviz kuru tarafında hâlâ kırılganlıkların devam ettiğini gösteriyor. Faiz indirim beklentisi ise, TCMB’nin son dönemde benimsediği sıkı para politikasının meyve vermeye başladığına dair bir sinyal olarak okunabilir.

Ancak bu sürecin kalıcı olması için özellikle yapısal reformlara, mali disipline ve güven inşa edici politikalara ihtiyaç olduğu unutulmamalı. Ekonomide yeniden dengelenme süreci halen devam ediyor ve bu süreçte belirsizlikler kadar fırsatlar da bulunuyor.

Bu makale ilk olarak Yatırım Masası sitesinde yayına girmiştir